- zaruret
- divêtin
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
ZARURET — Çaresizlik. Muhtaçlık. Sıkıntı. Yoksulluk. ( $ kaidesi, yâni: Zaruret, haramı helâl derecesine getirir. İşte şu kaide ise, küllî değil. Zaruret, eğer haram yoluyla olmamış ise, haramı helâl etmeye sebebiyet verir. Yoksa, su i ihtiyariyle, gayr ı… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
zaruret — is., Ar. żarūret 1) Zorunluluk Kültür hâkim olduktan sonra, sanat ve hayat, mazi ve yeni zaruretler ne güzel uyuşuyor. F. R. Atay 2) Gereklilik 3) Sıkıntı, yoksulluk, fakirlik Kıyafetinden dışarılıklı ve zarurette olduğu anlaşılan bir kadın ...… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zarûret — (A.) [ تروﺮﺽ ] 1. sıkıntı. 2. yoksulluk. 3. zorunluluk … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
BEYAN-I ZARURET — Huk: Zaruri beyandır. Susmak suretiyle ifade edilen mâna, beyan ı zaruret kabilindendir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ıdu — zaruret, zahmet I, 110 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
FÂKA(T) — Zaruret, ihtiyaç. Yoksulluk, fakirlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZARURAT — (Zaruret. C.) Zaruretler. Sıkıntı ve muhtaçlıklar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
fakruzaruret — is., Ar. faḳr + żarūret İleri derecede yoksulluk Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Atatürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
zorunluluk — is., ğu Olması gerekme, olduğundan başka olmama, zorunlu olma, mecburiyet, zaruret, ıstırar, zorunluk, olumsallık karşıtı Bu zorunluluk, başkalarınca savsaklanmış görevi yerine getirmekten doğuyor. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
DUCRET — Sıkıntı, gönül darlığı, zahmet. Zaruret … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LECA' — Sığınmak. * Saklanmak, gizlenmek. * Zaruret … Yeni Lügat Türkçe Sözlük